
Trendyol 1. Lig’in 15. haftasında Diyarbakır sıcağı altında Amed SK ile Esenler Erokspor karşı karşıya geldi. Tribünün sesi hep yüksek, tansiyon hep canlı olur; Diyarbakır’da futbol böyle akar. Maçta üç gol çıktı ama son söz Amed’in iki hamlesiyle geldi. 78’de gelen gol oyunun dengesini bozdu, 87’deki penaltı ise maçın fişini çekti.
Son dakikalardaki penaltı tartışmayı da beraberinde sürükledi. Topun başına geçen Diagne, nefesleri tuttuğu anda topu fileye bıraktı. Golün ardından Erokspor cephesinde yüzler düşerken, Osman Hoca’nın tepkisi de gecikmedi.
Osman Özköylü’nün sözlerine kendi yorumumla bir çerçeve
Osman Hoca maçtan sonra sert ama sakin bir dille konuştu. Cümleleri kısa ama mesaj netti:
- Pozisyona yeniden baktığını söyledi.
- Temasın hafif olduğunu, bu kadar çabuk düdük çalınmaması gerektiğini belirtti.
- Atmosferin hakemi etkilediğini ima etti.
- Küçük bir semt takımı olarak mücadelelerinin görmezden gelinmemesini istedi.
Ben kendi adıma, Osman Hoca’nın çıkışında duygusal tonun olduğunu gördüm; bunu da saklamıyor zaten. Hoca hakemi suçlamaktan çok, emeğin göz ardı edilmesine içerliyor. Bu ligde şehir takımlarıyla semt kulüplerinin güç farkı net. Buna rağmen Erokspor’un sahaya çıktığında geri adım atmaması da dikkat çekiyor.
Maçın kırılma anları
- Erokspor’un ilk golü: Amed savunmasının dalgınlığı cezayı kesti.
- Amed’in 78’deki golü: Oyun temposu tamamen yön değiştirdi.
- 87’deki penaltı: Tartışmanın ana başlığı.
- Diagne’nin soğukkanlı vuruşu: Skoru belirleyen an.
Kulüpler arası farklar ve sahadaki yansıması
Türkiye’de futbolun kökünde hep bir çekişme, hep bir güç yarışı vardır. Amed, bu sezon kadro kalitesiyle hedefi gözüne kestirmiş bir takım. Erokspor ise kısıtlı imkanlarla mücadele eden, ama deplasmanda bile koşusunu bırakmayan bir yapı.
Osman Hoca’nın “Biz semt takımıyız” vurgusu aslında bu farkı hatırlatıyor. Kadroda eksikler çoktu; bahis soruşturmasından ceza alanlar, sakatlar, kart cezalıları derken neredeyse eksiksiz liste yapmak zor. Buna rağmen takımın pes etmemesi sahadaki direnci açıklıyor.
2025’e giderken ligdeki tabloya bir not
- Amed SK bu galibiyetle puan yarışında nefes aldı.
- Erokspor ise şanssız maçların sayısını arttırdı fakat oyun disiplininden kopmadı.
- Hakem kararları üzerindeki tartışmalar 2025 boyunca da süreceğe benziyor.
Bana kalırsa, ligdeki dengeyi en çok etkileyen konu takımların saha içi direnci kadar, taraftar baskısı ve hakemlerin stres yönetimi oluyor. Diyarbakır gibi atmosferi yüksek bir yerde bunu hissetmemek zor.
Biraz da saha dışının bilinmeyenleri
- Diyarbakır Stadı’nda maç öncesi ritüelleri uzun yıllardır değişmedi; bu da rakip üzerinde psikolojik etki yaratıyor.
- Erokspor’un oyuncularının bazıları, İstanbul dışındaki deplasmanlarda daha az alışkın oldukları tempoya geçmekte zorlanıyor.
- Amed’in tesislerinde uygulanan analiz sistemi, oyunculara her maç sonrası 10’dan fazla mikro veri sunuyor. Bu pek bilinmiyor ama takımın fiziksel çizgisini koruyan önemli bir detay.
Son söz
Amed hak ettiği üç puanı cebine koydu mu? Skor üzerinden bakarsak evet. Ama maçın hikâyesi sadece skor değil. Hakem tartışması, mücadele gücü, semt takımlarının direnci, büyük tribünlerin baskısı… Bu lig böyle renkli.
Osman Hoca’nın dediği gibi, “Bu takım bizi yenebilir ama hakem katkısıyla olmasın.” Bu cümle 2025 boyunca da çok duyulacak gibi.