
Türkiye’de futbolun gündemi yine masaya yayılmış durumda. Haftalardır konuşulan bahis soruşturması ikinci dalgayla beraber genişledi, gözaltılar sonrası tablo netleşmeye başladı. Ben de sahayı iyi bilen biri olarak, olup bitenleri herkesin anlayacağı şekilde toparlamak istedim.
Operasyon sonrası 20 kişi tutuklandı, 19 isim adli kontrolle çıktı. Dosyada öne çıkan oyuncular arasında Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı, Murat Sancak, Alassane Ndao gibi isimlerin bulunması doğal olarak futbol kamuoyunu daha da hareketlendirdi.
Peki şimdi asıl soru geliyor:
Bahis oynanan maçların sonucuna ne olacak? TFF iptal yoluna gider mi? Kulüpler bu oyuncularla yolları hangi şartlarda ayırabilir?
Bu konuların hepsini tek tek açalım.
PFDK süreci: “Bu hafta sevk gelir” sözü boş değil
Spor hukukunda deneyimli isimlerden Emin Özkurt, NTV’ye yaptığı değerlendirmede süreci basit bir şekilde özetledi. Onun mantığı aslında şu:
- Bir oyuncu kendi maçına bahis oynuyorsa,
- O maçın sonucuna doğrudan etki etme ihtimali ortaya çıkıyor.
Bu durum disiplin talimatındaki 56. maddeye denk geliyor:
“Müsabaka sonucunu etkilemeye yönelik eylem şike kapsamındadır.”
Özkurt’un tahmini net:
“Bu hafta içinde PFDK’ya sevkler yapılır.”
Benim gördüğüm de bu yönde. Dosya ağır, beklenti yüksek, TFF bu işi hızla sonuçlandırmak isteyecek.
Kulüplerin tek taraflı fesih hakkı nasıl doğuyor?
Burada kritik eşik 6 ay ceza.
Eğer bir oyuncu 6 ayın üzerinde ceza alırsa kulüp hukuken şunu yapabiliyor:
- Sözleşmeyi tek taraflı fesheder.
- Ek bir tazminat yükümlülüğü doğmaz.
- Oyuncu yeni kulüp bulana kadar boşta kalır.
Özkurt’un yorumu da aynı:
“6 ayı geçen ceza çıkarsa kulüpler haklı fesih uygulayabilir.”
Burada önemli bir nokta var:
Eğer oyuncular birbirleriyle bahsin gerçekleşmesi için iletişim hâlinde olmuşsa, bu durum diğer oyuncuları da disiplin riski içine sokuyor. Yani soruşturma sadece birkaç isimle sınırlı kalmayabilir.
Bahis oynanan maçlar iptal edilir mi?
Herkesin aklındaki asıl konu bu.
TFF’nin izleyeceği yol talimatlarda açık:
- Bir maçın sonucu tescil edildikten sonra,
- O sonucun bahis etkisiyle değişmiş olabileceği anlaşılırsa,
- Maçın tescili iptal edilir.
Bu şu anlama geliyor:
- Maç yeniden oynatılabilir veya
- Sonuç geçersiz sayılabilir.
Fakat kulüpler açısından önemli bir sınırlama var:
- “Bu maç iptal edildi, bana şampiyonluğu geri verin.”
- “Düştüm ama iptal edilen maç yüzünden düştüm, beni çıkarın.”
gibi talepler kanunen mümkün değil.
Ancak Özkurt’un bir notu son derece kritik:
Eğer tüm organizasyonun belli bir takımı yukarı taşımak ya da başka bir takımı düşürmek amacıyla kurgulandığı kanısına varılırsa, TFF bunu görmezden gelemez.
Yani tablo çok büyürse, konu sadece tek maç üzerinden yürümez.
Kısa bir özet tablo
| Konu | Açıklama |
| PFDK sevkleri | Bu hafta içinde bekleniyor |
| 56. madde | Kendi maçına bahis şike kapsamına girer |
| 6 ay üzeri ceza | Kulüplere tek taraflı fesih hakkı verir |
| Maç iptali | Tescil sonrası manipülasyon ortaya çıkarsa mümkün |
| Kulüplerin ek hak talebi | Hukuken mümkün değil |
| Organizasyon şüphesi | TFF’nin kapsamlı değerlendirme yapması zorunlu |
Benim sahadan gördüklerim
Bu tür soruşturmaların Türkiye’de iki net etkisi oluyor:
- Oyuncular arasında güven sarsılıyor.
Eskiden soyunma odasında şaka konusu olan bahsin artık sonucu ağır. - Kulüpler acil plan hazırlamaya başlıyor.
Özellikle yabancı oyuncuların durumlarında tazminat riskini ortadan kaldırmak için kulüpler hukuki görüş topluyor. - TFF’nin yaklaşımı lig dengesini belirleyecek.
İptal kararı gelirse puan cetveli ciddi şekilde değişebilir.
Benim kendi yorumum:
TFF doğrudan iptal adımını kolay kolay atmaz. Önce disiplin sürecini tamamlar, sonra maçlara bakar. Çok net kanıt çıkmadıkça sonuç değişiklikleri nadir görülür.
Ekstra: Türkiye’de bahis ve futbol ilişkisinde az bilinen iki nokta
- Türkiye’de oynanan maçlara dair legal platformların bahis limitleri yabancı sitelere göre daha düşük. Bu da bazı oyuncuların yasa dışı platformlara yönelme riskini artırıyor.
- Alt liglerde prim sistemi bazı oyuncuların bahis konularında daha kolay suça çekilmesine yol açabiliyor. Bu durum federasyon raporlarında sık sık geçse de kamuoyunda pek bilinmiyor.