
Ligin başında işler bizim Bursa temsilcisi için pek akmadı. Sakatlıklarla boğuşan ekip, üst üste beş maçta sahadan eli boş ayrıldı. Tribünde de “Ne oluyor?” sorusu çok duyuldu. Ama sonra tablo bir anda döndü. Eksikler geri geldi, rota toparlandı, takım ritim buldu. Üç maçtır setlerde doğru kararlar, servislerde net hamleler görüyoruz. Sonuç: üçte üç ve puan tablosunda dokuzunculuk.
Yarın Cengiz Göllü Salonu’nda ikinci sırada oturan İstanbul Gençlik var. Maçın temposu yüksek olur, bunu hepimiz biliyoruz. Bizim takımın hesabı net: Seriyi dörde uzatmak. Seyirci desteği de arkaya alındığında içeride iş başka çalışıyor.
Cemal Bora Şensoy’un değerlendirmesi
Başantrenör Şensoy’la sohbetimde ilk cümlesi şuydu: “Oyunu doğru oynadık ama eksikler ritmi bozdu.” Kadro tamamlanınca yükseliş kendini gösterdi. Üç galibiyetin ikisi deplasmanda geldi. Bu da takımın zihninin ne kadar diri olduğunu kanıtlıyor.
Şensoy’un üstünde durduğu noktalar:
- Takım temposunun geri gelmesi
- Oyuncuların birbirine uyumunun artması
- Maç içi iletişimin yükselmesi
- Tribün desteğinin sonuçlara direkt etki etmesi
Sözlerinin devamı daha netti:
“İstanbul Gençlik buraya kazanma niyetiyle gelir. Biz de kendi sahamızda aynı hedefle duruyoruz. Ligin dengesi çok keskin. Herkes herkesi yakalayabilir. O yüzden önce play-off biletini alacağız. Sonra Avrupa planı açılır.”
Benim de sahada gördüğüm tablo buna uyuyor. Antrenman temposunda bile oyuncuların yüz ifadesinden enerji okunuyor.
Takım kaptanı Gökhan Gökgöz’den mesaj
Gökgöz, sezon başının zorlu gidişatını saklamıyor: “Kupada ve ligde ritmi bulamamıştık.”
Ama kadronun tekrar bütünleşmesiyle tırmanış başladı. Şu anda hem kendine hem ekibe güveni yüksek.
Kaptanın altını çizdiği noktalar:
- Üç maçlık yükseliş moral verdi
- İstanbul Gençlik karşılaşması kritik bir eşik
- Şehir desteği takımın ana ihtiyacı
- Hedef adım adım play-off
- Uzun vadede Avrupa’ya dönüş isteği
Gökgöz’ün en samimi cümlesi şuydu:
“Bursa halkı yanımızda olsun, biz de sahada gereğini yapalım.”
Belçikalı pasör Rafael Corre’nin yorumu
Corre, “Kazandıkça oyun aklı daha netleşiyor” görüşünde. Önlerindeki maçın bir tür test olacağını söylüyor. Takımın ne durumda olduğunu, serinin nereye kadar taşınabileceğini bu maç gösterecek.
Ben de aynı fikirdeyim. Bu karşılaşma sadece puan tablosu için değil, sezonun geri kalanını okumak için de ölçü olur.
Takımın Son 5 Maç Tablosu
| Maç | Sonuç | Not |
| 1 | Mağlubiyet | Sakatlık dönemi |
| 2 | Mağlubiyet | Kadro eksik |
| 3 | Mağlubiyet | Ritim kaybı |
| 4 | Galibiyet | Dönüş sinyali |
| 5 | Galibiyet | Serinin başlangıcı |
| 6 | Galibiyet | Üçte üç |
Bu Maç Neden Kritik?
- Serinin dört maça çıkma ihtimali
- Tribün ve takım arasındaki bağın güçlenmesi
- Play-off yarışında rakiplere mesaj
- Avrupa hedefinin matematiksel olarak mümkün kalması
- Bursa’nın salon atmosferinin rakibi zorlaması
Ayrıca Türkiye’de çevrim içi spor takibi yapan kitle, özellikle canlı oran değişimlerini takip eden oyuncular, böyle serilerin psikolojik etkisini yakından bilir. Takımlar ritim bulduğunda, oranlarda bile davranış değişir. İstanbul Gençlik gibi dengeli oyun oynayan rakiplerde bu değişim daha belirgin hissedilir.
Benim kişisel notum
Bursa’nın bu sezonki hikâyesi biraz “yeniden başlama” gibi. İlk beş maçta herkes huzursuzdu ama şimdi takımın yüz ifadesi ve beden dili tamamen değişti. Tribüne gelecek olanlara tek tavsiyem: Maçın özellikle ikinci setinde ritim kırılmaları çok takip edilir. Bizim takım o anlarda doğru servis çizgisini bulursa oyun öne akar.