Toprak Razgatlıoğlu’nu bugün dünya pistlerinde “El Turco” diye bağırarak izliyoruz ama ben ilk defa onun hikâyesini dinlediğimde işin temeli çok daha eskiye gitti. O temelin başında da yıllarca beden eğitimi öğretmenliği yapmış, sonra Alanya Belediyespor’da görev alan Serdar Esen var.
Esen hocayla sohbet ederken bana Toprak’ın okul koridorlarında nasıl bir iz bıraktığını anlattı. “2011’de tanıştık” dedi. O dönem okulun voleybol takımlarını çalıştırıyor, bir yandan da gençlerin spora tutunması için uğraşıyordu. Toprak’ı ilk gördüğü anı şöyle hatırladı: “Daha 15’inde ama adımlarına bakınca ‘Bu çocuk bir yere gider’ diyordum.”
Okulun sevilen çocuğu ve doğal lider
Hocaya göre Toprak hiçbir zaman köşede duran, içine kapanık bir öğrenci olmadı. Arkadaş grubunda hep sesi çıkan, elini taşın altına koyan isimdi. Özgüven değil, sorumluluk. O yaşta bunu taşımak kolay değildir ama Toprak taşımış.
Esen hoca anlatırken ben de o dönemi gözümde canlandırdım:
- Derslere düzenli katılan bir sporcu
- Okul içi ve dışı faaliyetlerden kaçmayan bir genç
- Voleyboldan atletizme birçok denemeye açık bir karakter
Hocanın bir cümlesi bence her şeyi özetledi:
“Toprak bazen okul bahçesinde küçük gösteriler yapardı. O zaman bile fark ediliyordu.”
Alanya’nın mahallesinden dünya sahnesine
Esen hocanın anlattıkları içinde beni en çok etkileyen Toprak’ın mütevazılığını hiç bırakmaması oldu. “Ne olduysa oldu, ama çocuk hiç değişmedi” dedi. Dünya yıldızı oluyor, MotoGP kapısı açılıyor, ama Alanya’ya döndüğünde hâlâ eski dostlarıyla çay içiyor.
Hatta voleybol salonuna uğrayıp hocasıyla pas bile çalışıyor. Sıradan bir sohbet değil bu; çünkü o anlarda hem anılar hem de Alanya’nın ruhu birleşiyor. Sporun samimiyeti de burada ortaya çıkıyor.
Türkiye için değeri başka
Türkiye’de böyle sporcular çıktığında hepimiz gurur duyuyoruz. Ama hocanın söylediği bir nokta daha var: “Bu iş sadece Alanya’yı değil tüm ülkeyi yukarı taşıyor.”
Toprak’ın başarısı sadece bir pilotun hikâyesi değil. Spor kültürünün güçlenmesi, gençlerin ilham alması, tribünlerdeki heyecan… Hepsi bu zincirin parçaları.
Aynı şekilde A Milli Takım voleybolcusu Doğukan Ulu’nun da Esen hocanın öğrencisi olması, Alanya’dan çıkan sporcu akışının tesadüf olmadığını gösteriyor. Hoca “Başarı hikayelerinde pay sahibi olmak bize yetiyor” dediğinde yüzündeki gururu saklamıyordu.
MotoGP’de 7 numara ve Alanya bağlantısı
Toprak’ın MotoGP’de 7 numarayla yarışması bana göre bir numaradan fazlası. Hoca da aynı şeyi düşünüyor. Bu tercih, memleketle bağını unutmamak gibi. Olaya duygusallık katmadan söyleyeyim: Bu numara Alanya’ya selam niteliğinde.
Aşağıdaki tablo bana göre Toprak’ın kariyer yolunu en kısa şekilde anlatıyor:
| Dönem | Detay |
| Okul yılları | Liderlik, aktif spor katılımı, öğretmen desteği |
| Gençlik | Federasyon takibi, potansiyel tespiti |
| Ulusal sahne | Sürekli yükselen performans |
| Dünya sahnesi | MotoGP, Superbike başarısı |
| Bugün | Türkiye’nin gururu “El Turco” |
Neden Toprak’ın hikâyesi spor severi çekiyor?
Benim gözümden üç temel sebep var:
- Doğal liderlik – Zorlama yok, karakterin kendisi.
- Çalışma disiplini – Yıllardır aynı çizgi.
- Memleket bağını koparmaması – Dünya yıldızı olup hâlâ Alanya’da kahve içen biri.
Bu yüzden online oyun ve bahis dünyasını takip eden birçok Türk spor sever için Toprak özel bir figür. Çünkü hem rekabeti seviyor hem de sahada “net oynayan” bir profil çiziyor.
Об авторе
