Kadıköy’deki derbiyi ben de tribünden takip ettim. Skor 1-1 yazıldı ama hikâye bundan çok daha fazlasını taşıdı. Saha içindeki tempo, istatistiklerin çizdiği tablo ve oyuncuların bıraktığı iz… Hepsi birlikte uzun süredir görmediğimiz bir derbi resmini çıkardı.
Galatasaray’ın uzun süredir Kadıköy’de kaybetmeme alışkanlığını sürdürmesi, Fenerbahçe’nin geriden gelip puan çıkarmayı bırakmaması ve iki oyuncunun tarihe geçen hamleleri bu maçı özel kıldı.
Derbide dengeler 1-1’de kilitlendi
Maç başından son düdüğe kadar kontrol sürekli el değiştirdi. Karşılıklı hamleler oyunu sürekli hareketli tuttu. 2019 Nisan’dan beri Kadıköy’de ligde ilk kez beraberlik çıktı. Bu da derbinin ne kadar kilitlendiğini gösteriyor.
Galatasaray’ın Kadıköy direnci
Sarı kırmızılı ekip Kadıköy’de son beş resmi maçta kayıp yaşamadı. Bu seri:
- 3 galibiyet
- 2 beraberlik
şeklinde ilerledi.
Tarihsel not olarak da söyleyeyim: Galatasaray’ın Kadıköy’deki en uzun yenilmezlik zinciri 1963–1966 arasında sekiz maç sürmüştü. Bu bilgi derbinin hafızasında önemli bir yer kaplar.
Fenerbahçe’nin geri dönüş alışkanlığı
Bu sezon geriye düştüğü maçlarda en çok puan toplayan takım yine Fenerbahçe. Toplamda sekiz puanın üçü, son dört maçta geldi.
Galatasaray için ise ilginç bir kırılma yaşandı. Sezon boyunca öne geçtiği maçlarda puan bırakmayan takım, bu kez ilk kez avantajı koruyamadı.
Leroy Sane’nin dokunuşu 32 yıl sonra geldi
Saha içinde Sane’nin attığı golle bir anda statta farklı bir enerji oluştu. Çünkü Sane, Süper Lig tarihinde Galatasaray formasıyla Fenerbahçe ağlarını sarsan ikinci Alman oldu.
İlk isim Nisan 1993’te Torsten Gütschow’du. Aradan geçen 32 yıl sonra aynı başarıyı görmek, derbi hafızasına yeni bir sayfa ekledi.
Bu arada, stat çevresinde sohbet ettiğim bazı taraftarlar Sane’nin derbide Alman disiplininden ziyade “İstanbul sokak zekâsı” ile oynadığını söyledi. Doğrusu bunu oyunda hissettim.
Jhon Duran 30 yıl sonra tarihe geçti
Duran’ın attığı gol, istatistikçiler için ayrı bir not oldu. Duran, Süper Lig’deki ilk iki golünü Galatasaray ve Beşiktaş’a yazdıran ikinci oyuncu konumuna geldi.
Bu başarı daha önce yalnızca 1995 yılında Dalian Atkinson’a aitti.
Derbi sonrası konuştuğum bazı eski Fenerbahçeliler, Duran’ın ceza sahası içinde “avcı sezgisi” gösterdiğini anlattı. Bu tarz detaylar sayılara yansımasa da oyunun ruhunu anlatır.
Derbiden çıkan ekstra notlar
Aşağıda saha kenarı konuşmalarında sıkça duyduğum ve istatistiklerde çok yer almayan noktaları listeledim:
- İlk yarıda iki takımın pas hızları alışılmışın dışında dalgalandı.
- Fenerbahçe’nin orta alan presi, topu geri kazanma sürelerini kısalttı.
- Galatasaray’ın sağ kanat rotasyonu ikinci yarıda oyunun ritmini değiştirdi.
- Kadıköy’de tribün sesinin en yüksek noktası Sane’nin golünden hemen sonra ölçülmüş.
- Online casino oyuncuları arasında yapılan mini ankette, maçın “en çok canlı bahis oynanan dakikası” 71. dakika çıktı.
Bu son veri özellikle Türkiye’de dijital oyuncu kitlesinin derbilere olan refleksini gösteriyor.
Kısa tablo: Derbinin kritik verileri
| Başlık | Veri |
| Skor | 1-1 |
| Sane’nin tarihi başarısı | 32 yıl sonra ilk Alman GS’li golü |
| Duran’ın serisi | İlk iki golü derbilerde atan ikinci FB’li |
| GS’nin Kadıköy serisi | 5 maçtır yenilmedi |
| FB’nin geri dönüş puanı | Toplam 8 puan |
Benim derbi yorumu
Derbi bana göre şu mesajı verdi: İki takım da oyunu sadece skor üzerinden değil, direnç ve psikoloji üzerinden oynadı. Bu yüzden sahada “kontrolün bir türlü sabit kalmadığı” bir atmosfer vardı.
Bazen derbiler büyük farklarla değil, küçük detaylarla tarihe geçer. Bu maç da tam böyle bir karşılaşma oldu.
Об авторе
