
Sevilla formasını giyen Marcao’nun yeni açıklamalarını okuyunca ister istemez geçmişe döndüm. Çünkü adam yine içindekini saklamadı. Bir süredir sessizdi ama Estadio Deportivo’ya verdiği röportajla ortalığı güzelce hareketlendirdi.
Ben de hem bu sözleri hem de kendi gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Malum bizde sohbet futboldan eksik olmaz, hele ki işin ucunda Galatasaray ve Sevilla olunca konu kendiliğinden akar.
Marcao’nun Sevilla tanımı İçeride fırtına dışarıda sakinlik
Brezilyalı stoper, Sevilla’daki günlerini anlatırken öyle süslü laflara girmedi.
“Burada yaşadığım şeylerin tek bir adı var yoğunluk” diye özetledi.
Kısa zamanda çok şey yaşamış.
Kimi zaman sahada nefes alamadığı anlar, kimi zaman da tribünlerin ona eşlik ettiği güzel sekanslar… Ona sorarsan hepsi aynı sepette: yoğunluk.
Eleştiri kültürüne doğmuş bir oyuncu
Marcao’nun ilginç tarafı eleştiriden hiç kaçmaması.
“17 yaşımda daha ilk maçımda tribünler taleple üzerime geldi” diyor.
Bu söz, işin ruhuna ne kadar erken alıştığını gösteriyor.
O günden beri kafasında net bir çizgi var:
- Kontrol ettiklerime tamamen odaklanırım
- Kontrol edemediklerim kafama takılmasın
- Çalışmaya devam edeceğim
Bu kafa yapısını Türkiye’de de sık gördük. Galatasaray’da oynarken de eleştirilere karşı aynı duruşu vardı.
Sevilla’nın kariyerindeki yeri
Oyuncu, bu soruyu hiç dolandırmadı.
“Evet, kariyerimin en önemli kulübü Sevilla” dedi.
Bunun nedenleri de çok net:
- Profesyonel anlamda yükseldiği yer
- Kariyerindeki en değerli kupayı aldığı kulüp
- Ona en istikrarlı desteği veren yapı
- Kaptanlık bandını takma şansı bulduğu takım
Kaptanlık detayında yüzünde ayrı bir gurur var, bunu yıllardır futbol takip eden biri olarak çok net hissediyorum.
“Tarihe geçmek istiyorum” diyen bir stoper
Birçok kulüpten teklif geldiğini hepimiz biliyorduk ama Marcao bu konuyu da açtı:
“Teklifler vardı ama aklım Sevilla’da kaldı” dedi.
Buradaki hedef çok açık:
Kulübün hafızasında yer edecek bir savunmacı olmak.
Bu hırsı Galatasaray döneminde de görmüştük. Özellikle derbilerde risk almaktan çekinmezdi. Bu karakter aynen devam ediyor.
Gelelim Galatasaray itirafına
Asıl dikkat çeken yer tabii ki burası.
Marcao, kariyerini zaman tünelinde geri sarıp yeniden karar verecek olsa yine Sevilla’yı seçtiğini söylüyor. Bu kararın temelinde ise Monchi ile yaptığı kısa görüşme var.
Ayrıca Galatasaray döneminde yanında oynayan Mariano’nun etkisini de ekledi:
- Mariano sürekli “Sevilla Avrupa’nın en özel kulüplerinden biri” diyormuş
- Fernando geldikten sonra Marcao Sevilla maçlarını takip etmeye başlamış
- Monchi arayınca fazla düşünmeden “Geliyorum” demiş
Bu detay, Türkiye’de taraftarın pek bilmediği bir perde arkasıydı. Oyuncunun bu itirafı hem samimi hem de Galatasaray’daki ortamın Sevilla’ya geçişinde önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
Sezon performansı ve sözleşme durumu
Bu sezon Marcao’nun rakamları:
| Kategori | Veri |
| Maç sayısı | 11 |
| Gol | 1 |
| Sözleşme bitişi | 2028 |
| Sevilla’ya transfer yılı | 2022 (Galatasaray’dan) |
Sakatlık dönemleri olsa da geri döndüğünde fiziksel anlamda sağlam bir çizgi sunuyor.
Ek gözlem Türkiye’deki oyuncuların bakışından Sevilla modeli
Türkiye’de özellikle casino ve bahis oyuncuları arasında Sevilla’nın Avrupa rotası hep güvenilir bir tercih olarak görünür. Çünkü kulüp düzenli şekilde Avrupa kupalarında sahne alır.
Marcao’nun ifadeleri de bunu doğruluyor. Oyuncunun karar sürecini etkileyen üç önemli nokta var:
- Kulübün Avrupa’daki istikrarı
- Güven veren yönetim yapısı
- Oyuncuları geliştirme konusundaki geleneği
Bu üç madde, transfer dönemlerinde Türkiye’de konuşulan “Avrupa’ya açılan kapı” söylemini pekiştiriyor.
Kısa ekstralar ve az bilinen detaylar
- Marcao, Sevilla’ya imza atmadan haftalar önce La Liga savunma analizlerini kendi not defterine yazıyormuş. Bu, çok bilinmeyen bir hazırlık süreci.
- Türkiye’de oynadığı dönemde bazı maçlarda savunmada pozisyon alma çalışmasını Mariano ile antrenman sonrası ayrıca yaptığı biliniyor.
- Sevilla’da kaptanlık takmasının sebeplerinden biri soyunma odasında iletişimi üstlenen birkaç kişiden biri olması.
Son söz
Marcao’nun anlattıkları aslında bize şunu gösteriyor:
Oyuncu kararlarını duyguyla değil, planla veriyor. Galatasaray’daki bağını inkâr etmiyor ama Sevilla’nın kariyerindeki yerini büyük bir netlikle ortaya koyuyor.
Bu samimiyet, sahadaki oyun tarzına da yansıyor. Keskin, direkt, tereddütsüz.